Çorlu Bakkallar Odası TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop Onuruna Yemek Verdi

Çorlu’da yer alan bir restoranda düzenlenen yemeğe TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’un yanı sıra Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, Çorlu Kaymakamı Cafer Sarılı, AK Parti Tekirdağ Milletvekilleri Mustafa Yel ve Çiğdem Koncagül, Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt, AK Parti Tekirdağ İl Başkanı Mülahim Kuru, AK Parti Tekirdağ Belediye Başkanı Mestan Özcan, Tekirdağ Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Sami Kayın, Çorlu Bakkallar Odası Başkanı Yusuf Gümüş, protokol üyeleri, oda başkanları,  muhtarlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldılar.

Çorlu Bakkallar Odası Başkanı Yusuf Gümüş, “Ne Kadar Gurur Duysak Az”

Gecenin açılış konuşmasını yapan ve Tekirdağ Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Şentop’un meclis başkanı seçilmesi nedeniyle gurur duyduklarını ve onuruna bu programı tertiplediklerini kaydeden Çorlu Bakkallar Odası Başkanı Yusuf Gümüş, “Çorlu Bakkallar Odası Başkanı Yusuf Gümüş, “Bugün burada bir arada olmamızın çok özel bir sebebi var. Tekirdağ’ımızın yetiştirdiği Rumeli evladı, Çorlu’muzun, Tekirdağ’ımızın, Trakya’mızın gururu AK Parti Tekirdağ Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Şentop hocamızı, anayasa profesörü hocamızın her kabine döneminde bakan olmasını bekliyorduk ama hocamız hep sırasını dava arkadaşlarına verdi. Biz de bugün çok iyi bir sürprizle karşılaştık hocamız Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak hemşerilerinin arasına geldi. Sayın başkanım, sizlerle gurur duyuyoruz. Tekirdağ’ımız uzun yıllar sonra, evet bir Rumeli evladı Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra 1923 ilk Cumhurbaşkanımız, meclis başkanımız Mustafa Kemal Atatürk ve bugün ikinci meclis başkanı Trakyalı, Rumelili, Tekirdağlı Mustafa Şentop hocam, ne kadar gurur duysak azdır. Bizlere bu gururu yaşattığınız için teşekkür ediyoruz” dedi.

Başkan Gümüş ayrıca, Komisyon başkanlığı döneminde meclis başkanlığı görevinde ne zaman gitsek kapısı sonuna kadar açıktı. Esnafımızın sorunlarında her zaman bize destek oldu, yardımcı oldu. O zaman bizim Bakkallar Odası Kongremize gelmişti her zaman esnafımıza destek oldu. O kongrede de hocama demiştim ki, dernek başkanları ile ziyaretine gittiğimizde de bir anımı anlatayım, hocam sorunlarımızla ilgilendi o zaman demiştik ki iyi ki böyle devlet adamları var. Böyle devlet adamları olduğu sürece ülkemizin sırtı yere gelmez. Dedik ki Allah sizin gibi devlet adamlarını başımızdan eksik etmesin dedik ve bugün hocam 1 numaralı plaka ile Sayın Cumhurbaşkanımızın onayı TBMM’deki vekillerimizin, bizim vekillerimizin destekleri ile bugün meclis başkanı olarak aramızda. Bu gururu yaşattığı için hocamıza çok teşekkür ediyorum. Katılımlarından dolayı tüm misafirlerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.

TBMM Başkanı Prof. Dr. Mutafa Şentop, “10 sene sonra tarihçiler Türkiye’de bir çağın açıldığını ve bir çağın kapandığını kaydedecekler”

Programda yaptığı konuşmada İstanbul’un fethine atıfta bulunan ve Edirne’den gelen Fatih Sultan Mehmet’in ordusunun İstanbul’u fethettiğini kaydeden Prof. Dr. Mustafa Şentop, tarihçiler o zamanları yazarken olağan üstü bir şey yok, durumun öneminin farkında değiller içinde oldukları için fakat 10 sene geçtikten sonra yazılan tarih kitaplarında İstanbul’un fethi bir çağın açıldığı bir çağın kapandığı tarihtir. Ama İstanbul’un fethini gerçekleştiren yeniçeri, o tarihi yazan tarihçiler, gerçekleştirdikleri bu büyük hadisenin öneminin farkında değiller içinde oldukları için. İşte hepimiz içinde bulunduğumuz için içinde bulunduğumuz günlerin ne kadar önemli olduğunu, tarihin akışının değiştiği günlerin içerisinde yaşadığımızı ama bu akışı değiştiren kişiler, aktörler olduğumuzun farkında değiliz. Bundan 5 sene 10 sene sonra tarihçiler yazarken bugünlerde özellikle de Türkiye’de aslında bir çağın açıldığını ve bir çağın kapandığını kaydedecekler” dedi.

“ Yeni dengelere göre yeni politikalar üretmek, yeni sözler söylemek zorundasınız”

2002’den itibaren milletimiz bir siyasi akla itimat etti, bir liderliğe itimat etti diyen TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’yi yönetecek bir kadroyu iktidara getirdi. Birçok konuda çok yönlü politikalar üreterek ama dinamik bir süreç, şimdi bazı siyasetçiler bazı köşe yazarları diyorlar ya, daha önce böyle diyordunuz şimdi böyle diyorsunuz, arkadaşlar, bir politika üretirken elinizdeki o günkü parametrelere göre bilgiler göre, belgelere göre o politikayı üretiyorsunuz. Diyelim ki 3 ay sonra parametreler değişti siz eski politikayı mı devam ettireceksiniz, eski sözleri mi söyleyeceksiniz? Yeni dengelere göre yeni politikalar üretmek, yeni sözler söylemek zorundasınız” diye konuştu.

“ Devletin milleti yönetmesinden milletin millet için devleti yönetmesine geçtik”

Devletle milletin bütünleşmesine işaret eden Şentop, “Biz bunu basit bir şekilde şöyle ifade ediyorduk anayasamızda, aslında bu maksatla yazılmış değil bu ama bahsederken devletin ülkesi ve milleti diye bir tabir kullanılıyor. Bir devlet var, devletin ülkesi toprakları bir de milleti var. Biz bunun, bu anlayışın yanlış olduğunu devletin milleti değil ne olur milletin devleti olur. Doğru tabirin milletin devleti olduğunu ifade ediyorduk. Bu zihniyet, paradigma farklılığını da devletin milleti anlayışından milletin devleti anlayışına geçmek olarak ifade ediyorduk bunu. Milletimiz gerek bu topraklarda gerekse farklı coğrafyalarda bir çok devlet kurmuştur. Millet devamlıdır, ezelden ebede kadar ama devlet zamanın şartların göre teşkilat yapısı olarak değişiklikler gösterebilir. Onun devletin milleti olmaz, milletin devleti olur. Şimdi bu bakımdan devlet millet bütünleşmesi önemli. Milletin devletine güvenmesi lazım. Bunu gerçekleştiren Cumhurbaşkanımız oldu. Devlet, millet bütünleşmesinde iki şey önemli. Bunlardan birincisi milletin değerleri ile devletin değerlerinin çakışması lazım. İkincisi aktörler bakımından milletin içinden çıkan kişilerin devleti millet adına yönetmesi önemliydi. Eskiye dönüp bakarsanız, bürokratik dönemlerde de hatta sonra seçimle olan dönemlerde de daha çok devletin içerisinden yetişmiş insanların siyasi aktör olarak ortaya çıktığı ve milletin oyunu alarak devleti yönettiğini fark edeceksiniz. Demirel böyleydi, bir bürokrat olarak siyasete girdi. Rahmetli Özal böyleydi o da aynı şekilde devlerin içinden yetişmiş bir bürokrat olarak siyasete girdi. Biraz abartılı olacak söyleyeceğim ama daha önce yönetim devletin milleti yönetmesi şeklindeydi. Fakat Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan milletin içinden çıktı. Bir bürokrat hayatı yok. Çocukluğundan itibaren milletin içinden yetişmiş bir insan, milletin bağrından yetişmiş bir insan ve geldi, seçildi, devleti yönetmeye başladı. Yani ne oldu bu sefer milletin devleti yönetmesine döndük. Devletin milleti yönetmesinden milletin millet için devleti yönetmesine geçtik. Dolayısıyla devlet millet bütünleşmesi önemli. Hangi dönemde devlet, millet bütünleşmesi sağlanmışsa o zaman çok büyük hamleler yapmışız” şeklinde konuştu.

  Konuşmasının ardından Çorlu Bakkallar Odası Başkanı Yusuf Gümüş’ün günün anısına hediye takdim ettiği TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop programa katılanlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.