© Bizim Tekirdağ 2021

Cumhurbaşkanı Erdoğan Tekirdağ Şehir Hastanesi'ni Açtı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Tekirdağ Şehir Hastanesinin açılışını gerçekleştirdi ve İsmail Fehmi Cumalıoğlu Tekirdağ Şehir Hastanesi'nin hayırlı olmasını diledi.

Cumhurbaşkanı olarak şehre beşinci ziyaretleri olduğunu aktaran Erdoğan, daha önce Başbakan olarak farklı vesilelerle şehre geldiklerini söyledi.

Erdoğan, toplu açılış törenleriyle yapımı tamamlanan eserlerin hizmete alındığını ve bunun gururunu hep birlikte yaşadıklarını vurgulayarak, seçim dönemi olsun olmasın hemen her yıl şehri ziyaret ederek Tekirdağlıların derdine, sevincine, hüznüne ortak olduklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz birileri gibi yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı sağa, sola değil, yabancı medya organlarına hiç değil, doğrudan milletimize anlatıyor, milletimizin icazetini arıyoruz. Ülkemizle ilgili meselelerimizi de yine milletimize danışıyor, onlarla istişare ediyoruz. Seçim meydanlarında ne söz verdiysek göreve geldiğimizde onları tek tek hayata geçirmenin çabası içindeyiz. Girdiğimiz her seçimde bize görev veren, yetki veren, sorumluluk yükleyen vatandaşlarımızın güvenine layık olmak için ter döküyoruz." şeklinde konuştu.

Tekirdağ'ın projelerini bizzat takip ederek, sıkıntılarını, sorunlarını çözüme kavuşturduklarını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Merhum Neşet ustanın dediği gibi 'Dost elinden gel olmazsa varılmaz / Rızasız bahçenin gülü derilmez / Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez / Gönülden gönüle giden yar oy.' Biz de ülkemizin 81 vilayetine giderek insanımızla gönülden gönüle kurduğumuz o yolu hep canlı, diri tutmanın derdindeyiz. Girdiğimiz her seçimde bizi zafere taşıyan, 18 yıldır bizi iktidarda tutan sır, 83 milyonun her biriyle tesis ettiğimiz işte bu sarsılmaz bağdır. Ancak 18 yıllık iktidarlarımız döneminde elde ettiğimiz başarıları kömüre, makarnaya, bir torba pirince bağlayanlar oldu. Milletten teveccüh göremeyenler, milletin takdirine mazhar olamayanlar, milleti tahkir ederek kendilerini avutmaya çalıştılar. Bunlar emek vermek, gayret etmek, üretmek yerine, çalışana, üretene, hizmet götürene çamur atmayı marifet zannettiler. Milleti anlamak, milletin derdine ortak olmak yerine, Ankara'daki sırça köşklerinden, gazetelerdeki köşelerinden milleti aşağılamayı tercih ettiler."

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, "15 Temmuz gecesi iradesini korumak için tanklara meydan okuyan bu milletin oyunu bir torba kömüre, bir paket makarnaya satmayacak kadar şerefli, onurlu, haysiyetli bir millet olduğunu bir türlü anlayamadılar. Eski Türkiye bakiyesi bu elitist, bu kibirli zihniyetin son günlerde yeniden hortladığını görüyoruz. Unvanı kimi zaman gazeteci, kimi zaman sanatçı, kimi zaman akademisyen, kimi zaman da siyasetçi olan bu kifayetsiz muhterisleri artık biz de milletimiz de çok iyi tanıyoruz. Biz bunlara rağmen ülkemize hizmet vasıtası olarak gördüğümüz siyaseti milletin arasında, yine milletimizle birlikte yapmayı sürdüreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Uykularından, ailelerinden, vakitlerinden fedakarlık yaparak 81 vilayetin tamamını kalkındırmak için daha çok çalışacaklarını, koşturacaklarını vurgulayan Erdoğan, bugün bu niyetle yeniden Tekirdağ'da olduklarını söyledi.

Erdoğan, partisinin Tekirdağ İl Kongresini başarılı bir şekilde gerçekleştirdiklerini, 2023'e kadar şehre hizmetkarlık yapacak öncü kadroları tespit ettiklerini belirtti.

Şimdi ise Tekirdağlı vatandaşların hasretle bekledikleri, muhteşem bir sağlık tesisinin açılış heyecanını yaşadıklarını dile getiren Erdoğan, "Bugün resmi açılışını yaptığımız veya yapmakta olduğumuz İsmail Fehmi Cumalıoğlu Tekirdağ Şehir Hastanesi her bakımdan şehrimizin iftihar kaynağı olacak bir eserdir." diye konuştu.

Erdoğan, hastaneye adını verdikleri İsmail Fehmi Cumalıoğlu'nun 1912 Tekirdağ Hayrabolu doğumlu olduğunu söyledi.

Cumalıoğlu'nun doktor, aynı zamanda da siyasetçi olduğunu aktaran Erdoğan, "Siyasetçiliğinde çok iyi tanıdığımız değerli bir büyüğümüz, ağabeyimiz. Helikopterle yolda gelirken Meclis Başkanımız Mustafa bey dedi ki 'Fehmi Bey, buralı. Aynı zamanda da doktor.' Bakanlık yapmış, partimizin en üst kademelerinde o zaman bulunmuş olan bir ağabeyimizdi. Dedik ki ya ne düşünüyoruz, buraya yakışacak, Fehmi ağabeyimizi de ölümsüzleştirecek olan böyle güzel bir eserdir." diye konuştu.

Cumalıoğlu'nun İstanbul Tıp Fakültesi'ni bitirdiğini, iç hastalıkları mütehassısı olduğunu, Samsun Askeri Hastanesi Baştabipliği ve Samsun Tabip Odası Başkanlığı, 13. Dönem Kayseri, 15. ve 16. Dönem İstanbul Milletvekilliği ile Çalışma Bakanlığı yaptığını ve 3 çocuk babası olduğu bilgisini veren Erdoğan, "Hem siyaset hem devlet adamı olarak bütün bunların yanında aynı zaman da Fehmi ağabeyimiz şairdi. İyi bir şairdi, iyi bir kalemşordü. Şimdi bu hastanemize onun adını vererek burayı bu şekilde inşallah onunla ve Hayrabolulu Fehmi ağabeyle ölümsüz hale getirmiş olacağız. Allah rahmet etsin." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hastaneye ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"Hastanemiz 102'si yoğun bakım yatağı olmak üzere toplam 486 yatak kapasitesine sahip. Tekirdağ Şehir Hastanesi, 124 poliklinik odası, son teknolojiyle donatılmış 18 ameliyathanesi, laboratuvarları ve diğer özellikleriyle Yunanistan ve Bulgaristan dahil bölgenin en gelişmiş entegre sağlık kuruluşudur. Akıllı bina konseptiyle inşa edilen ısıtma ve soğutma tasarruflu hastanemizde ayrıca taşıyıcı kolonlarının her birine yerleştirilmiş 651 deprem izolatörü de bulunuyor. Bu kadar hassasiyeti olan bir hastanemiz. Helikopter pisti, 1 kilometrelik bisiklet yolu, toplam 1300 araçlık otoparkıyla Tekirdağ Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi inşallah sağlık turizminde de bölgemizin cazibe merkezi haline gelecektir."

Gören herkesin göğsünü kabartan bu muhteşem eserin Tekirdağ'a hayırlı olmasını dileyen ve hastanenin hizmete girmesinde emeği geçen kurumları, yüklenici firmaları, mühendisinden işçisine herkesi tebrik eden Erdoğan, Türkiye'nin yetiştirdiği önemli bir siyaset ve dava adamı olan Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu'nu da rahmetle yad ettiğini dile getirdi.

Büyük devletin zor zamanlarda vatandaşının yanında olabilen devlet olduğunu belirten Erdoğan, "Tüm dünyayı olumsuz etkileyen koronavirüs salgını bu açıdan bir turnusol kağıdına dönüşmüştür. Salgın döneminde gelişmiş ülkeler dahil dünyadaki tüm devletler gerçek kapasitelerini görme imkanı bulmuştur. Salgın sürecinde adeta 'Takke düştü, kel göründü.' misali yüzlerdeki makyajlar akmış, hakikatler ortaya dökülmüştür. Maskeden solunum cihazına, sağlık personelinin sarf malzemelerinden ilaca kadar üretime dayalı her konuda dünyada ciddi sıkıntılar yaşandı. Kağıt üzerinde maddi bakımdan zengin görünen ülkelerin ne hastane kapasitelerinin ne sağlık personeli sayılarının ne sağlık sigortası sistemlerinin böyle bir yükü taşımada yetersiz olduğu ortaya çıktı." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda ve Sancaktepe'de 1006'şar yataklı, 16'şar ameliyathaneli, tomografisinden MR'ına, ultrasonografisine kadar bütün donanımlarıyla mükemmel iki hastaneyi 45 günde bitirdiklerini hatırlatarak, "Bu dönemde bunları yetiştirdik. Niye? Çünkü bu salgınla savaşımız var. Bu savaşta da uçaklar yurt dışından geldiği zaman rahatlıkla Yeşilköy Atatürk Havalimanı'na inip 3 dakikada hemen hastanede. Sancaktepe'ye inip 3 dakikada hemen hastanede. Bunları yapan güç, kudret hamdolsun bu iktidar." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin çok ciddi bir sağlık ordusu olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu sağlık ordumuzla da bu süreç içerisinde çok ciddi bir savaş verildi. Sağlık ordumuzun içerisinde tabii ölenlerimiz, şehitlerimiz oldu. Allah onlara da rahmet eylesin. İnşallah mekanları da cennet olsun. Onlar da yılmadan, usanmadan bütün bu enfeksiyonla mücadele ettiler. Çekinmediler ve bu mücadeleyi, bu savaşı açık ve net verdiler, hala da veriyorlar. Kolay bir iş değil. Bu mesleğin zaten güzelliği, cazibesi burada. İnanıyorum ki sağlık personelimize karşı bazı yerlerde yapılan haysiyetsiz, terbiyesiz bazı saldırılar, bunların bir defa kadr-ü kıymet bilmeyişlerinin bir alameti farikasıdır. Onlar da bedellerini zaten ama bu dünyada ama ebedi alemde ödeyeceklerdir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte insanlık adına kaygı verici görüntülere de şahit olduklarını dile getirerek, "İnsanların dünyada ilgisizlikten öldüğü, sağlık çalışanlarının maske dahi bulamadığı, yaşlı bakım evlerinden hepimizin yüreğini dağlayan görüntülerin yansıdığı durumlarla karşılaştık. Türkiye sahip olduğu güçlü sağlık alt yapısı ve genel sağlık sigortası sistemiyle salgın sürecinde dikkatleri üzerinde toplamıştır. 158 ülkeye maske, tulum, ilaç, elimizde ne varsa gönderdik. Çünkü biz her zaman için nerede bir sıkıntı varsa onların yanında olmayı kültürümüzün, medeniyetimizin bir gereği olarak biliyoruz ve adımları da buna göre attık." diye konuştu.

Erdoğan, Kovid-19 sürecini, Avrupa'daki toplam kapasiteye yaklaşan şu anda yoğun bakım yatak sayısı, 1 milyon 100 bini bulan sağlık ordusuyla başarıyla yürüttüklerini, çok kısa sürede inşaatını tamamlayıp hizmete sundukları hastanelerin bunun bir ifadesi olduğunu söyledi.

KKTC'de de yaptıkları hastanenin açılışını da 15 Kasım'da gerçekleştireceklerini belirten Erdoğan, onun da 3 ayı bile bulmadığını, bu kadar süratle orada da bu hastaneyi yaptıklarını dile getirdi.

Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin en büyük tahliye operasyonunu yine bu süreçte Türkiye'nin gerçekleştirdiğine işaret ederek, "Birçok ülkenin geçici sahra hastaneleriyle işi idare ettiği dönemleri gördük. Fakat biz Türkiye olarak 141 ülkeden 100 binden fazla vatandaşımızı ailesine kavuşturduk. Yaşadıkları ülkelerde tedavi imkanı bulamayan 233 insanımızı ambulans uçakla Türkiye'ye getirdik. 'Kaderimiz ve kederimiz ortaktır.' inancıyla 155 ülkeye ve 9 uluslararası kuruluşa tıbbi malzeme desteğinde bulunduk." bilgisini paylaştı.

Mücadelenin henüz bitmediğinin herkesçe gayet iyi bilindiğini vurgulayan Erdoğan, "Kovid-19 hastalığının bir süre daha bizimle olacağının farkındayız. Nitekim, son haftalarda dünya genelinde vaka, hasta ve vefat sayılarında yaşanan tırmanış bu acı gerçeği hepimize hatırlatmaktadır. Koronavirüsün ilacı veya aşısı bulunana kadar rehavete kapılmadan hastalıkla mücadeleyi sürdürmemiz gerekiyor." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara "Ne olur, Allah rızası için yok dışarısıymış, yok kafeteryaymış, yok şurası, yok burasıymış... Sigara içmeyi lütfen bırakın. Kendi kendimizin katili olmayalım. En önemli vurgun noktası akciğer. Akciğerin de en önemli vurgun yeme aracı sigara. Lütfen, artık sizler de bize yardımcı olun." uyarısında bulundu.

İstanbul ve Ankara'da, 10.00-16.00 saatleri dışında 65 yaş ve üstü vatandaşların dışarıya çıkmasını kısıtladıklarını hatırlatan Erdoğan, "Yapmak zorundayız. Bunu biz kendi keyfimiz için yapmıyoruz. Sadece tüm bunları milletimiz için yapıyoruz, sağlıklı bir millet, sağlıklı bir toplum için yapıyoruz." dedi.

Türkiye olarak özellikle aşı konusunda çalışmalarını çok yönlü bir şekilde sürdürdüklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Yurt içi, yurt dışı. Bir taraftan Rusya, bir taraftan Çin, bir taraftan Almanya, ki Almanya'da iki Türk kardeşimiz de bu işin içerisinde, bunlarla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bir diğer taraftan İngiltere. Hepsiyle ortak çalışmalarımız devam ediyor. Mesele bu işin çözümünü bularak adımları atmak. Sağlık Bakanlığımız diğer ülkelerin aşı çalışmalarını da yakından ayrıca takip ediyor. Aşı çalışmalarında son günlerde ümit verici haberler alsak da maalesef zaman zaman spekülasyonlara da şahit oluyoruz. Tüm dünyayı kasıp kavuran, milyonlarca insanın hayatını ilgilendiren bir meselede rant ve kar hesabının yapılması utanç vericidir. Daha önce dediğimiz gibi, üretilen aşı tüm insanlığın ortak malı olmalı, şirketlerin kar hırsına kurban edilmemelidir. Zengin fakir demeden tüm ülkelerin aşıya erişiminin olması çok önemlidir."

Erdoğan, bir taraftan kendi çalışmalarını sürdürürken, diğer taraftan da gerçekçi tedbirler üzerine bina ettikleri salgınla mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizerek, vatandaşın sağlığından taviz vermedikleri gibi üretimin, ticaretin, istihdamın, eğitimin aksamasına da müsaade etmeyeceklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Salgınla başarılı mücadelemizin arka planında, körü körüne birilerini takip etmek yerine kendi özgün politikalarımızı uygulamamız vardır." diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu politikalarımızı hastalığın seyrine ve durumuna göre güncelliyor, ilave tedbirlerle tahkim ediyoruz. Dün itibarıyla 81 vilayetimizin tamamında devreye giren yoğun cadde, sokak, durak gibi toplu alanlarda sigara içme yasağı bunun son örneğidir. Bundan sonra da ihtiyaç duyulması halinde gereken tedbirleri almaktan çekinmeyeceğiz. Elbette bu süreçte asıl sorumluluk vatandaşlarımıza düşüyor. Salgınla mücadelenin ilk ve en önemli şartı virüsü kapmamak, hastalığa yakalanmamaktır. Bunun için de 'TAMAM' diyerek sloganlaştırdığımız temizlik, maske, mesafe kurallarına uyulması şarttır. Tüm vatandaşlarımı, hem kendi sağlıkları hem de sevdiklerinin sağlığı için kurallara riayet etmeye çağırıyorum. Unutmayalım, bu kurallara uymak hem insanlık hem de vatandaşlık görevimizdir. Yaklaşık 9 aydır canla başla çalışan sağlık personelimize minnet borcumuzu ancak bu kurallara sıkı sıkıya riayet ederek ödeyebiliriz. Milletimizin bu konuda gereken hassasiyeti göstereceğine inanıyorum."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açılışı yapılan İsmail Fehmi Cumalıoğlu Tekirdağ Şehir Hastanesi'nin hayırlı olmasını diledi.

Bu eserin, Türkiye'ye ve Tekirdağ'a kazandırılmasında emeği geçenleri, yüklenici firmayı, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yı ve Bakanlığı tebrik eden Erdoğan, çalışanlara milletin zor günlerinde gösterdikleri çaba ve yaptıkları fedakarlık için şükranlarını ileterek sözlerini tamamladı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER