Park Olsun Platformu Sözcüsü Murat Sevgi, “Olmadı deme şansı yok ama olmaması yönünde ilerliyor”

Eski devlet hastanesi bölgesi ve bu bölgede yapılması istenen park projesi ile ilgili olarak bilgiler veren Park Olsun Platformu sözcüsü Murat Sevgi, “O bölgenin birçok paydaşı var. Genelkurmay başkanlığı, milli eğitim bakanlığı, sağlık bakanlığı, bazı küçük bir bölgede de belediye ve birkaç da şahıs mülkü var. Bu bölgeler içerisinde en büyüğü genelkurmaya ait olan asker hastanesi ve lojmanlar bölgesiydi. Bu bölge 2016 yılının Eylül ayında tescil başvuru yapılmış ve 2017’nin Nisan ayında tescil edilerek Cumhuriyet dönemi anıt eseri olarak Çorlu’muza kazandırılmıştı. Bölgenin tecili lejantın bütününü kapsadığı için Milli Savunma Bakanlığı belirli bir kısmın binanın tescilinden çıkarılması için başvuruda bulunmuştu. Belediyede bu konuda Park Olsun projesinin içindeydi ve proje yaparak desteklemişti” dedi.

Konuyla ilgili alınan son bilgiyi de aktaran Sevgi, “Son bilgi buranın ifrazının yapılarak, Atatürk Bulvarı tarafında yer alan belirli bir kısmının park olarak planladığımız projenin dışına çıkarılarak Genelkurmay tasarrufunda başka projelerde kullanılmak üzere ayrılması yönünde. Önümüzde belediye aşamasından sonra anıtlar kurulundan tescilin bölgenin dışına çıkarılması, Genelkurmayın istediği kısmın tescilli alanın dışına çıkarılması için Edirne’de bir aşamada daha yaşayacağız. Çorlu merkezinde 115 dekarlık bir projede bölgede bugüne kadar benzeri görülmemiş, güzellikte, kalitede park konsepti hazırlanmıştı, buna başka projelerde katkıda bulunabilirdi. Sadece belediyenin projesi olarak kalması gerekmiyordu” diye konuştu.

Şu aşamada çok büyük bir yavaşlama söz konusu olmadı deme şansı yok ama olmaması yönünde ilerliyor diyen Murat Sevgi, “Her yerde, her konuda olduğu gibi sona gelene kadar dönüş mümkün. Buranın park olması 300 bini geçen, günlük hareketliliği, şehir dışından 8 – 10 bin aracın üzerinde olan nüfusun, ekonominin, ticaretin, eğitimin merkezi olan bir kentte, kent merkezinde insanların yürüyebileceği bir mesafede, rahatça ulaşabileceği, araca binmeden, şehirlerarası yollardan gitmeden ulaşabileceği bir parka sahip olmaları, kent için önemli bir kazanım olur” şeklinde konuştu.

Bu iş için Mayıs ayında bir imza kampanyası başlattıklarını da sözlerine ekleyen Sevgi, “Bu imza kampanyası internet üzerinden halen devam etmekte, hem de çeşitli esnaf dükkanlarında, muhtarlarımızda, çeşitli sivil toplum kuruluşları ile el ele yürüdü. Kampanyamıza destek veren sivil toplum kuruluşları, kişileri siyasi partiler, bu işin olması gerektiğini, olmasının iyi olacağını belirten açıklamalar yaptılar. Güzel bir akışa doğru yönelmiştik. Bu ifraz olayı bizi şu anda durdurmuş değil ama moral bozucu bir hareket” dedi.

Murat Sevgi açıklamaların şöyle sürdürdü, “Önümüzde daha bir süreç var. Dönemeyecek bir durum yok, dönmesini bekliyoruz. Çünkü parklar, kentlerin akciğerleridir. Çorlu’nun nefes alması gerekiyor, 300 bin insanın. Çevresindeki 50 – 60 bin insanın yürüme mesafesinde olan bir alandan bahsediyoruz. Burasının kente kazandırılması, kamusal alanların şehir dışına çıkartılarak boşaltıldığı bir dönemde, okulların devlet kurumlarının, hastanelerin boşaltıldığı bir dönemde boşaltılan yerlerin trafik potansiyeline katkı verecek yeni yapılaşmalarla daha da keşmekeşe dönüştürülmemesi için trafiği, nüfusu, hava kirliliğini düşünerek hareket edilmeli. Burayla ilgili olarak bilirkişi çalışması yapıldı. İçerideki ağaçlar sayıldı. İçerideki bitki örtüsüne bakıldı. Hayvanların yaşadığı görüldü. Bu bölge zaten askeriyenin korumacı zihniyetinden dolayı çok vaha gibi kalmış bir bölge. Şehirlerimizde ne yazık ki mezarlıklar ve askeri bölgelerin haricinde yeşil alan bulmak neredeyse imkansız, biz buranın her şart altında yine de park olması için çalışıyoruz. Herkesten de destek bekliyoruz. Kentimizde boş yer yok. Son kale burası, bu kaleyi korumak zorundayız. Bu kale düşerse, biz de düşeriz.”