Prof. Dr. Tecer: “Sanayici Bindiği Dalı Kesiyor”
ÇorluTekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, bölgedeki sanayi kuruluşlarının günde 350 bin ton su kullandığını organize sanayi bölgelerinin tamamlanmasıyla günlük tüketimin 550 bin tona çıkacağını ifade ederek sanayicilerin bindiği dalı kestiğini söyledi.
Çorlu'da görev yapan basın mensuplarıyla fakülte çalışmaları konusunda düzenlenen bilgilendirme toplantısında bir araya gelerek açıklamalarda bulunan Dekan Tecer, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bölgede sanayiden kaynaklı çevre kirliliği konusunda üniversitenin ne gibi çalışmalar yaptığının sorulması üzerine Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, “Bölge önemli bir çevresel problemini geride bırakmak üzere. Bunu çok net olarak söyleyebilirim. Çünkü Ergene Havzası Koruma eylem planı çerçevesinde buradaki atık suların tamamının arıtılıp deşarj edileceği 5 tane ortak arıtma tesisi ve boru hattıyla deniz hattıyla denize arıtılarak verilmesi projesi tamamlanmak üzere. Dolayısıyla sularla alakalı, arıtımla alakalı ciddi bir problem kalmayacak gibi, o dediğiniz dereler temiz akacak onu çok net söyleyebilirim” dedi.
"Fakat yine suyla alakalı başka bir problem var" diyen Tecer, “Burada 13 tane organize sanayi bölgesinde ASB'yi de sayarsanız 14 tane bölgede fiili olarak bugün 350 bin ton günde su tüketiliyor. Bütün OSB'ler faaliyete geçtiğinde günde 550 bin metreküp su tüketilecek. Nereden alacaksınız? Nasrettin Hoca'nın bindiği dalı kesiyor fıkrasını hepimiz biliyoruz. Olur mu öyle şey insan nasıl bindiği dalı keser diyoruz. Bu bölgede sanayici gerçekten bindiği dalı kesiyor arkadaşlar. Nasıl kesiyor, yer altı suyundan su temin ederek her yıl da beslenmesinden daha fazla su çekerek suyu tüketiyor. Bugün kuyulardaki seviye binlere iki binlere ulaştı. Dolayısıyla suyun arıtılması artık bu bölge için çok önceden yapılmalıydı. Bugün yeterli değil. O suyun tekrar geri kazanılması lazım. Yani arıtılan suyun geri kazanılarak sanayide üretime dahil edilmesi lazım. Suyu arıtıyoruz, tamam nehirler, dereler kirlenmeyecek, deşarjla oraları kurtardık demek bugünü kurtarır, yarını kurtarmıyor. Günde 550 bin metreküp su tüketilecek burada dolayısıyla buna cevap vermek lazım” diye konuştu.
İkinci bir konunun hava kirliliği olduğunu da sözlerine ekleyen Dekan Tecer, “Suyu bir şekilde hallettik ama hava kirliliği büyük bir problem. Hava kirliliği deyince havamızın kirli olup olmadığını şöyle hissederiz. Koku problemleri ile hissederiz. Bu bölgede yoğun bir koku problemi var. Koku zaten hava kirletici demek. Özellikle bölgede metal sanayi, kimya sanayi ve tekstil sanayinin üretimleri sonucunda atmosfere muazzam miktarlarda kirletici atılıyor. Aslına bakarsanız her bir fabrika belki yasa ve yönetmeliklerin öngördüğü sınır değerleri tutturuyor ama 100 tane 150 tane 200 tane aynı tesis bir araya gelince kümülatif etki dediğimiz şey meydana geliyor. Fabrikalar bireysel olarak kontrol yönetmeliğindeki değerleri yakalıyor olsalar dahi kümülatif etki ile bu bölgenin atmosferinde insan sağlığına zararlı emisyonlar yayılması söz konusu oluyor. Bu bölgede emisyon standartlarına değil alıcı ortam standartlarına geçmemiz lazım. Dış atmosferin kaldırabileceği yükten hesap edip, o yükleri fabrikalara tahkim edip ona göre bir sınır değer belirlememiz lazım. Onun geçilmemesi lazım. Ya da bacalardaki kokuyu önleyecek sistemlerin devreye girmesi ve bu sistemlerin düzgün çalıştırılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Katı atıklar ile tehlikeli atıkların da bölge için sorun teşkil ettiğini ve etmeye devam edeceğini de aktaran Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, “Bir diğer problem katı atık ve tehlikeli atıklar. Bunlar da problem. Bir şekilde burada oluşan tehlikeli atıkları bertaraf tesislerine gönderiyoruz onlar da ilgili yerlere gönderiyorlar ama çok koordineli bir şekilde yürütüldüğü ve buranın ihtiyaçlarına cevap verdiği kanısında değilim. Çünkü muazzam miktarlarda tehlikeli atık üretiliyor. Bunların da uygun yöntemlerle bertaraf edilmesi gerekiyor. O anlamda da buradaki bertaraf tesislerinin ve alternatiflerin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Artıma tesislerinden günde bin ila bin 500 ton çamur çıkacak ve bertaraf edilmesi gerekecek. O zaman bu atık bertaraf tesislerine daha çok ihtiyaç olacak” dedi.
İlginizi Çekebilir