Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, “Türkiye nüfusu 82 milyon değil aslına bakarsanız 87 milyon civarındadır”

1989 yılında yaşanan Bulgaristan zorunlu göçünün 30. yıldönümünde Çorlu’da düzenlenen göç sempozyumunda konuşma yapan kendisi de bir göçmen olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa  Milletvekili Yüksel Özkan’ın hiç kimse bize Suriyeli muamelesi yapmasın, hiç kimse bizi Suriyeli sığınmacılarıa kıyaslamasının açıklamasının ardından kürsüye gelen Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, Türkiye’de 4 buçuk milyon civarında yabancı olduğunu belirterek, “Bunu düşündüğünüzde aslında Türkiye’nin nüfusu 82 milyon değil aslına bakarsanız 87 milyon civarındadır” dedi.

  Çorlu Belediyesi öncülüğünde ve ev sahipliğinde Namık Kemal Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi katkıları ile düzenlenen Göçün 30. Yıldönümü konulu sempozyumda konuşan Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, “Bu toplantı, her ne kadar çok fazla vurgulanmasa da iki üniversitemiz tarafından yapılıyor. Çorlu Belediye Başkanlığımızın organizasyonunda ama tabii ki buradaki asıl başrol oyuncuları olaya tarihi ve bilimsel bakan akademisyenlerimizdir. Sayın vekilimizin de söylediği gibi olaya onlara bırakmamız gerekir” dedi.

  Tarihi unutturmamak yaşanan olaylarla ilgili farkındalık oluşturmak zorundayız diyen Vali Yıldırım, “Hafızayı beşer nisyan ile maluldür demiş eskiler. Bugün yaşananlardan ders çıkarırız ve tarih gelecekte nasıl davranmamız gerektiği konusunda bize yol gösterir” diye konuştu.

  Vali Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz bugün öyle alicenap bir milletiz ki, hiçbir şekilde dünyanın neresinden gelirse gelsin, ülkemizi yurt olarak görmeye çalışan veyahut ta kendi ülkelerinde çektikleri sıkıntılardan kurtulmak için gelenlere bizim inşamız kucak açtı. Devletimiz kucak açtı ve bugün biliyoruz ki Türkiye’de 4 buçuk milyon civarında yabancı var ve bunlar aynen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları gibi pek çok imkandan faydalanıyorlar. Bunu düşündüğünüzde aslında Türkiye’nin nüfusu 82 milyon değil aslına bakarsanız 87 milyon civarındadır. Onlar da aynı şekilde bizim imkanlarımızdan faydalanıyorlar ve biz bundan hiçbir şekilde gocunmuyoruz. Devletimiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın hem direktifleri ile hem de belirlemiş olduğu politikayla da bunlara sahip çıkıyor ve sahip çıkmaya da devam edecek. Buradaki insanlar dışarıdan gelen insanlarla bizimle beraberlerdir. Bizlerle birlikte bu topraklarda yaşam hakkına sahiptirler. Dünyanın neresinden gelirse gelsin, bu güzel düşünce eğer bugün tüm dünyada olmuş olsaydı, başka ülkeler de bunları yapmış olsaydı bu sıkıntıların hiç biri yaşamayacaktı.  Bu düşünce aslına bakarsanız tüm dünyaya örnek olmalıdır. Ayrılanlar sadece kendi bedenlerini taşıyorlar, tarihlerini, sevdikleri taşıyamıyorlar. Sevdiklerinin mezarlarını taşıyamıyorlar. Onların hatıralarını anlamak lazım. Anadolu toprakları adı üstünde anayurt olarak bilinmiş ve dışarıda zulme uğrayan, sıkıntı çeken pek çok insan buraya gelmiştir. Çöl ortasında bir vaha gibidir ve bu bizim için onur vericidir. Bu bizim için dünyaya örnek olması gereken bir davranış biçimidir.”