Dünyanın en bereketli iki meyvesi olan üzüm ve zeytinin Tekirdağ’da yetiştiğini belirten Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası (Tekirdağ TSO) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Günay, “Üzüm ve üzüm, çeşitliliğinin ıslahıyla ilgili konularda bizim bölgemiz biraz eksik kaldı” dedi.
Tekirdağ’da yaşayan insanlar olarak çok özel ve şanslı olduğumuzu düşünüyorum diyen Cengiz Günay, “Çünkü bizim coğrafyamız, müthiş özelliklere sahip. Dünyanın en bereketli iki meyvesi bizim bölgemizde yetişiyor, birisi üzüm, diğeri de zeytin. Üzümle ilgili eksiklerimiz var aslında. Cumhuriyet döneminde kurulmuş, bağcılık ve araştırma enstitüsü var. Üzüm geni ve çeşitliliği bakımından dünyanın ve ülkemizin en zengin enstitülerinden bir tanesi burası ve bin 200’ün üzerinde üzüm geni var bu enstitüde. Ancak, üzüm ve üzüm, çeşitliliğinin ıslahıyla ilgili konularda bizim bölgemiz biraz eksik kaldı. Yapmamız gerekenleri zamanında yapamadık, bağlarımızda azalma oldu. Islah çalışmalarındaki eksikliğimizden kaynaklanan bir eksiklik bu ancak fırsat var elimizde bu bereketli meyvenin nimetlerinden daha fazla yararlanabilmek için” diye konuştu.
Ekonomik olarak değerini yitirmiş çeşitlerden vazgeçip, bunun yerine Hem ülkemizde hem bölgemizde hem de dünyada kabul edilmiş özel çeşitler var bunlardan yararlanmamız lazım diyen Cengiz Günay, “Üreticilerimizi, çiftçilerimizi, bunlara yöneltmemiz gerekiyor. Bunlarla ilgili rol modeller oluşturmamız gerekiyor. Çünkü üzüm diyelim ki, kilosu 1 lira ya da 1 lira 50 kuruş, ama bunu işleyip endüstriyel hale getirdiğimiz zaman onlarca kat pahalı satma şansına sahibiz. Dolayısıyla ekonomik olarak bundan yararlanmamız gerekiyor” şeklindeki konuştu.
Gastronomi anlamında da üzümün çok ayrı bir öneminin olduğunu anımsatan Tekirdağ TSO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Günay, “Yapmış olduğumuz çalışmalar kapsamında, bağlarımız ve şaraphanelerimizle ilgili destinasyon da oluşturduk, turizm derneğiyle birlikte orada da turizm derneğiyle, dernek başkanı arkadaşımız Orhan Çebi ile Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezinde bir proje ürettik. Bugün İstanbul’dan ya da yurdumuzun bir başka ilinden gelecek olan misafirimize onlarca şaraphane ya da bağımızı gezdirebilecek duruma sahibiz. Bu son derece ciddi bir etkinlik, hem gelir anlamında hem de şehrin bilinirliğinin tanınırlığının artması anlamında önemli. Dolayısıyla bunu önümüzdeki günlerde yeniden gündeme getirip çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız ve bölgedeki üreticilerimizin gözünü açmamız gerekiyor diye düşünüyorum” açıklamasında bulundu.
Yorum Yazın