15 Temmuz hain darbe girişiminin ikinci yıl dönümünde yurt genelinde olduğu gibi Çorlu’da da çeşitli programlar ve anma etkinlikleri düzenlendi. Çorlu Atatürk Meydanı’nda kurulan sahnede günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı ise Çorlu Kaymakamı Levent Kılıç yaptı.
Milletlerin tarihinde, geleceklerine yön veren kritik dönüm noktaları vardır. 15 Temmuz, Türk milleti için böyle bir tarihtir diyen Kaymakam Kılıç, “15 Temmuz, Devlet içine sızmış, kendisine emanet edilen devletin silahlarını kendi vatandaşlarına kullanmaktan çekinmeyen, ülkemizi parçalamak ve milli iradeyi yok etmek isteyen hainlere karşı, yüce milletimizin sarsılmaz azmi, yüksek iradesi, vatanseverliği ve kahramanlığı ile kazanılmış tarihe altın harflerle yazılmış şanlı bir demokrasi zaferidir. Bu darbe girişiminde milletimiz Malazgirt’te olduğu gibi, bu coğrafyayı vatan olarak sahiplenme konusundaki kararlılığını ortaya koymuştur. Milletimiz 719 yıl önce Söğüt’te, 565 yıl önce İstanbul’da olduğu gibi, Anadolu topraklarını hayat alanı olmanın ötesinde istikbali olarak gördüğünü tüm dünyaya haykırmıştır. Milletimiz, bu ülkeyi kendisine yar etmemek için saldıranlara karşı Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da ne cevap vermişse, 15 Temmuz’da da aynı cevabı vermiştir. 15 Temmuz, milletimizin; kökü nerede olursa olsun, hangi güce dayanırsa dayansın, iradesini hangi odağa teslim ederse etsin, bu millete ve bu ülkeye ait olmayanlara karşı tarihi bir meydan okumasıdır” dedi.
15 Temmuz bizim Çanakkale’mizdir, Dumlupınar’ımızdır, Sakarya’mızdır şeklinde konuşan Kaymakam Kılıç, “Çanakkale’de Seyit onbaşı, Kurtuluş Savaşı’nda Sütçü İmam, Nene Hatun, Hasan Tahsin ne ise 15 Temmuz’da Ömer Halisdemir o olmuştur. Zihinlerimizde her daim canlı tutmamız gereken bir hakikat, o gece genciyle-yaşlısıyla, kadınıyla-erkeğiyle milletimizin devletiyle el ele vererek gösterdiği birlik, beraberlik ve dayanışma ruhuyla bu darbenin önüne geçilmiştir. 15 Temmuz’da hepimiz şahit olduk ki aziz milletimiz, devlet büyüklerimizin çağrısıyla kendi vatanını, hakkını, hukukunu, özgür iradesini, istiklal ve bağımsızlığını savunmak için dilinde tekbir, kulağında sala sesleri, kalbinde şehadet arzusuyla meydanlara akın etti. O gece aziz milletimiz, İstiklal Marşımızın “Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım/Kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner aşarım” dizelerinde ifade edilen o muazzam ruhu bütün dünyaya bir kere daha gösterdi. Daima hatırlamamız gereken bir başka husus, o gece minarelerde yankılanan salâların millet olarak bizi dimdik ayakta tuttuğu, manevi duygularımızı, ortak bilinç ve irademizi harekete geçirdiği gerçeğidir. Biz öyle bir milletiz ki bir ölür, bin diriliriz. Vatanı namus biliriz, 'Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.' diyerek, milyonlarca insan sel olup, meydanlara ineriz, ölüme yürürüz” diye konuştu.
Çorlu Kaymakamı Levent Kılıç açıklamalarını şöyle sürdürdü, “Kız istemeye gitmek için hazırlanırken darbe haberini alıp sokağa çıkan Resul Kaptancı şehit olmadan önce yazdığı mesajda 'Biz varken darbe neymiş, vatanı bu hainlere teslim etmeyelim. Sokağa çıkıp ülkeye sahip çıkalım.' diyor. Artık dünyanın da ismini bildiği Ömer Halisdemir, Komutanının bir emriyle ve onunla da helalleşerek, hainlerin karşısına çıkıyor. Kahramankazan’da vücudunu diğer insanlara siper eden ve neticede bir bacağını kaybeden Derya Ovacıklı öğretmen hastanede kameralara “Vatan için bir bacak, hiç önemli değil, canımız bu vatana feda olsun” diyebiliyor. İşte bu ruh bizi biz yapıyor.
Mehmet Akif Ersoy’un , ‘Girmeden tefrika bir millete düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez’ beyti bizi özetlemeye yeter. Türk milleti bu demokrasi zaferiyle, top, tank, uçak, helikopter ve mermilere karşı sadece imanı ve inancıyla göğsünü siper etmiş, onurlu direnişiyle bağımsızlığından ve demokrasiden asla taviz vermeyeceğini tüm dünyaya kanıtlamış, birçok ulusa da yol gösterici olmuştur. O gece Gazze’den Saraybosna’ya, Kerkük’ten Somali’ye, Sudan’dan Pakistan’a, Asya’nın steplerinden Afrika’nın uçlarına kadar dünyanın bütün mazlumları, mağdurları, mahrumları, muhacirleri, göçmenleri milletimize dua ettiler. Çünkü onlar biliyorlar ki, Türkiye varsa onlar var” şeklinde konuştu.
Çorlu Kaymakamı Levent Kılıç konuşmasını şöyle sürdürdü, “Bilinmelidir ki, Ülkemizin bölünmez bütünlüğüne, birliğine ve dirliğine yönelik hain saldırılara karşı, aziz Milletimiz, geçmişten aldığı ilhamla, milli birlik ve beraberlik şuuru içinde, hür ve bağımsız yaşama azim ve kararlılığını ilelebet sürdürecektir. Her türlü zorlukları aşarak kurduğumuz Devletimizi, birlik ve beraberlik içinde, bin yıldan bu yana sürdürdüğümüz kardeşlik ruhuyla daha da yüceltmek ve güçlendirmek temel sorumluluğumuzdur.15 Temmuz'un milletin yaşadığı saldırıların ne ilki ne de sonuncusudur. "Selçukludan Cumhuriyete, bin yıldır bu topraklardaki varlığımızı hazmedemeyen iç ve dış güçlerin saldırıları devam ediyor ve edecektir. Ancak, bütün bu saldırılar karşısında milletimizin duruşu her zaman nettir. Kendisini hedef alan her türlü terör, darbe ve işgal girişimine karşı, birlik ve bütünlük içerisinde cevap vereceğini 15 Temmuz 2016'da bir kere daha dünyaya göstermiştir.”
Konuşmasının bir bölümünde Çorlu halkına da seslenen Kaymakam Kılıç, “15 Temmuz sürecinde Çorlu bu mücadele de çok önemli bir yer tutmuştur. Öncelikle darbe girişiminde sokaklara çıkarak bu mücadele de biz de varız diyen ve bugün de burada meydanlarda yer alan sizlere çok teşekkür ediyorum. Birebir süreci sizlerle beraber yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Bu süreçte burada görev yapıyor olmaktan ve halkımızın desteğini alarak devlet millet işbirliğini en üst düzeye çıkararak o süreci bir kişinin dahi burnu kanamadan geçirmiş olmaktan büyük mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. 5. Kolordu merkezinin Çorluda olması ilçemize bu süreçte ayrı bir önem katmıştır. Çünkü İstanbul da ayaklanan Fetö terör örgütü üyelerinin Trakyadan beklentileri oldukça yüksekti. Whatsapp görüşmelerinden de anlaşılacağı üzere umutlarını Trakya’dan gelecek zırhlı birliklere bağlamışlardı. Dönemin komutanı Korgeneral Alparslan Erdoğan’ın “Biz Devletimizden ve Hükümetimizden Yanayız. Bu bir Fetö ayaklanmasıdır” açıklaması bu darbe girişiminin belki de daha az kan dökülerek sonuçlanmasına neden olmuştur. Türkiye'nin şanlı tarihinin altın sayfalarına 15 Temmuz Destanı olarak not düşülen bu büyük zaferin asıl kahramanlarının canlarını feda eden aziz şehitler ve kahraman gaziler dir."15 Temmuz gecesi onların gösterdiği, cesaret, dirayet ve dik duruş ve kararlılık her türlü değerin üstündedir. Ve hiç şüphesiz, bu toprakları vatan kılma uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimiz gibi, 15 Temmuz gecesi hainlere karşı vatanımızı, demokrasimizi savunurken can veren şehitlerimiz de kalplerimizdeki mümtaz yerlerini almışlardır; gönlümüzün, başımızın tacıdır. Bununla birlikte, cennetmekân şehitlerimizi ve onların öncülüğünde yazılan 15 Temmuz destanını asla unutmayacağız, unutturmayacağız.”
Konuşmasında Çorlu’da yaşanan tren kazasına da değinen Kaymakam Kılıç, “Geçen Hafta Tren Kazasında hayatını kaybeden 24 kardeşimize Allahtan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Kaza sonrasında 15 Temmuzda olduğu gibi Çorlu halkı devletiyle bütünleşerek bu yaraların kısa sürede sarılması için elinden geleni yapmıştır. Allah hepinizden razı olsun. Bu toprakların vatan olması için kanlarını, canlarını ortaya koyan başta Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları olmak üzere, bölücü terörle mücadele esnasında şehit olan kardeşlerimize ve bugün adlarına anma düzenlediğimiz ve iki yıl önce, bugün şehadete ulaşan kardeşlerimize Allahtan rahmet, gazilerimize bundan sonraki ömürlerinde sağlık ve afiyet diliyorum. Bu müstesna akşamda bizlerle birlikte olan siz değerli kardeşlerime saygı ve sevgilerimi sunuyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Yorum Yazın