10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Çorlu Gazeteciler Derneği tarafından her yıl olduğu gibi bu yıl da Atatürk Meydanı’nda yer alan Atatürk Anıtı önünde tören düzenlendi.
Çorlu Gazeteciler Derneği öncülüğünde, Çorlu Medya Mencupları Derneği ve Çorlu Basın Mensupları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyelerinin de katılımıyla Atatürk Anıtı önünde düzenlenen törene Çorlu Gazeteciler Derneği’nin yönetici ve üyeleri, Çorlu İlçe Emniyet Müdürü Hakan Sevinç, Adalet ve Kalkınma Partisi Çorlu İlçe Teşkilatı yöneticileri, Cumhuriyet Halk Partisi Çorlu İlçe Örgütü yöneticileri, Çorlu Gençlik Merkezi yöneticileri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile Çorlu’da görev yapan gazeteciler katıldılar.
Çelengin Atatürk Anıtı’na sunulması, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının adından günün anlam ve önemi ile ilgili olarak kısa bir konuşma yapan Çorlu Gazeteciler Derneği Başkanı Levent Silistre, “Basın 4. Kuvvet olarak anılıyor. Güçlü Türkiye’de basının da güçlü olması gerekir. Bunun için de basının desteklenmesi şart” dedi.
Basının birleştirici gücüne de dikkati çeken Silistre, “Bugün Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla düzenlenen programa hem iktidar hem de ana muhalefet partisinin temsilcileri ile bir araya gelerek katılabiliyor. Bu da basının birleştirici gücü ve etkisini bizlere bir kez daha gösteriyor” diye konuştu.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün tarihçesi konusunda da katılımcılara bilgi aktaran Çorlu Gazeteciler Derneği Başkanı Levent Silistre, “5953 sayılı basın çalışanlarının haklarını düzenleyen yasa, 10 Ocak 1961 tarihli 212 sayılı yasa ile getirilen değişikliklerle basın sektöründe çalışanların özlük haklarında çok önemli kazanımlar sağladı. Bu kazanımlar, dönemin Türkiye Gazeteciler Sendikası ve basın örgütleri tarafından bayram olarak kabullenildi. Ne var ki, basın işverenleri yasayı protesto etti ve gazetelerini çıkarmama kararı aldılar. 3 gün süre ile 5 büyük gazete, işverenlerin kararı ile yayınlanmadı. Gazeteciler, okuru gazetesiz bırakmamak amacıyla Türkiye Gazeteciler Sendikası çatısı altında kenetlendiler ve Basın adı altında gazete yayınladılar. Gazete yöneticisinden, üretimin her aşamasında görevli emekçiye kadar tüm basın çalışanlarının sendika çatısı altında kenetlenmeleri, gazete sahiplerinin direnişini kırdı. 212 sayılı yasa böylece yürürlüğe girdi ve yaygın uygulama alanı kazandı. Ancak, özellikle 1990 sonrası dönemde yaşanan basından medyaya dönüşüm sürecinde bu kazanımlar uygulamada tek tek elden çıktı” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın