Türk Eximbank Çorlu irtibat bürosunun açılışında konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, “Eğitim bütçesini kısıp diyanetin bütçesini arttırarak ülkemizi geleceğe taşıyamayız” dedi.
Çorlu TSO’da düzenlenen programa katılan ve açılış öncesi bir konuşma yapan CHP Tekirdağ Milletvekili Aygun, “Dışa açık kalkınma modeli benimseyen ülkemiz için ihracat şüphesiz büyük önem taşımaktadır. Bu amaçla 1987 tarihinde devlet yatırım bankasından Türk Eximbank’a dönüştürülen banka o günden bugüne ihracatımız açısından lokomotif görev üstlenmiştir” dedi.
Türk Eximbank ile ilgili olarak da katılımcılara bilgiler aktaran Aygun, “Türk Eximbank Türk ihracatının geliştirilmesi, ihraç edilen mal ve hizmetlerin çeşitlendirilmesi, ülkemize yeni pazarlar kazandırılması, üreticimizin uluslararası ticaretteki payının arttırılması ve girişim desteğinin sağlanmasında önemli hizmetler görmüştür. Kredi desteği, yurtdışı finansmandaki katkıları büyüktür. Tabii ki Türk Eximbank’ın katkıları Türk ekonomisinin içinde bulunduğu koşullarla da yakından ilgilidir. Burada özellikle ifade etmek istediğim önemli hususlar var. Ekonomideki yapısal sorunlarımız, ağır maliyetler olarak karşımıza çıkıyor. Döviz kurundaki ani ve keskin yükseliş ve düşüş ekonomik istikrarımızı ihracat ve ithalat dengemizi sarsıyor. Nitekim dolar kurundaki her 10 kuruşluk artışın bize maliyeti 22 milyar lira eski parayla 22 katrilyon lira. Tabii cari açık açısından ihracatımızın arttırılması gerekiyor. Ama o kadar çok ülke ile sıkıntı yaşıyoruz ki, daha önceki rüzgarı kaybetmiş, ihracat pazarımızı daraltmış durumdayız. Ekonomimiz dış müdahale ile yerinden oynuyorsa zaten güçsüz ve kırılgan demektir” diye konuştu.
Türkiye ekonomisi katma değeri yüksek mal üretimi sağlayacak eğitim ile donatılmak zorundadır diyen İhami Özcan Aygun, “Ne var ki tasarruf adı altında eğitim bütçesinden 2 milyar lira kesiliyor ama Diyanet’e ek bütçe veriliyor. Ahlat’a saray yaptırılmak için ülke kaynakları çar çur ediliyorsa bunu başarmamız mümkün görünmüyor. Cumhurbaşkanı itibardan tasarruf olmaz diyor. İtibar saray ile değil, eğitim ile katma değeri yüksek üretim ile güçlü Türk markalarının üretimi ve ihracatı ile elde edilir. İsraf ile itibar olmaz” şeklinde konuştu.
İhracatımızdaki ithal girdi bağımlılığının yüksek olduğunu da öne süren Aygun, “Bu girdilerin en önemlisi doğalgaz ve petroldür. Enerjide dışa bağımlıyız. Bu da ihracatta bile bizi sınırlıyor. Kendine yıllarca yeten ülke olmakla övündüğümüz tarım ve hayvancılıkta da tam bir çöküş içindeyiz. Türk tarım ve hayvancılığı 2001 yılından sonra kendine yetemez hale gelmiş, stratejik ürünlerde bile dışa bağımlı duruma düşmüştür. Bugün buğday, mısır, arpa, pirinçte sıfır gümrükle ithalat yapıyorsak üretimi ayağa kaldırmak dolayısıyla ihracatımızı ayağa kaldırmak da pek mümkün olmayacaktır” dedi.
Aygun açıklamalarını şöyle sürdürdü, “Türkiye İstatistik Kurumu ve Ticaret Bakanlığı dış ticaret verilerine göre ihracatımız 2018 yılı Haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,3 azalarak 12 milyar 954 milyon dolara düşmüştür. Ekonomik yavaşlama her alanda kendini gösteriyor. Döviz cinsinden borçla tüketim sarmalına hapsedilen ülkemiz için tek çıkış yolu üreterek gelir yaratmak ve ihracata yönelmektir. Erken seçim kararının açıklandığı 18 Nisan 2018 tarihinde dolar kuru 4.013 TL, bugün ise 6.22 TL. Dolar kurundaki her 10 kuruşluk artışın bize maliyeti 22 milyar lira. Reel sektörün döviz açığı 220 milyar dolar. Haziran ayında bütçemizin 25.6 milyar lira açık verdiğini görüyoruz. Düşündürücü olan şu ki geçen seneye oranla yüzde 86.5 daha fazla açık verdik.”
Ülkedeki işsiz sayısının arttığını da kaydeden Aygun, “İşsizimiz artıyor. Kayıt dışı çalışan kişi sayısı yüzde 33.3. Bu korkunç bir rakam. Yani her 3 kişiden biri sosyal güvenlikten yoksun çalışıyor. Genç nüfusta işsizlik yüzde 21.3, Ülkemizde 700 bini aşkın vatandaşımız bir yıldan uzun süredir iş arıyor. Sanayideki durgunluk ve inşaattaki gerileme nedeniyle işsizlik sorununun hafiflemesi zaten olası görünmüyor. Şu anda yüzde 12.2 düzeyinde” dedi.
Bu durumdan kurtulmanın yolu olarak gördüğü öneriyi de katılımcılara aktaran Aygun, “Üretime dayalı ekonomik modelden başka kurtuluşumuz gözükmemektedir. Bu yüzden eğitim bütçesini kısıp diyanetin bütçesini arttırarak ülkemizi geleceğe taşıyamayız. Bizim için AR-GE’ye yatırım yapmak ve yüksek teknolojili bilgi ile donatacağımız donanımlı gençlerle üretim kapasitemizi arttırmaktan başka çaremiz yoktur. Panzehir sadece katma değeri yüksek üretim ve ihracattır” diye konuştu.
Yorum Yazın