Özgür Köker 1
Tekirdağ
DOLAR34.0692
EURO37.7489
ALTIN2730.4

Milletvekili Enez Kaplan Meclis Kürsüsünden Ekonominin Gidişatını Eleştirdi

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Milletvekili Enez Kaplan Meclis Kürsüsünden Ekonominin Gidişatını Eleştirdi
Abone ol
Meclis kürsüsünden ekonomide gelinen son noktayı anlatan İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Enez Kaplan, “Her yeri binalarla, AVM'lerle, yollarla, tünellerle, köprülerle donatmış olabilirsiniz, bu eserlerle yaşayacak ve bu eserlerinizi yaşatacak olan insanlarımızın mutluluk hayallerini, gelecek beklentilerini de köprülerle, yollarla, tünellerle, AVM'lerle betonlaştırdınız arkadaşlar” dedi.
Özgür Köker 2

2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın 5'inci maddesine üzerine İYİ Parti Grubu adına söz İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Enez Kaplan, “AKP hükûmetleri, yıllardır uyguladıkları yanlış ekonomik politikalar sonucunda cari açık vererek büyümüş dolayısıyla dış finansa bağlı hâle gelmiştir. Bu durum, Türk ekonomisinin 2019 yılı büyümesi önünde büyük bir engeldir. Türkiye ihracatta maalesef katma değer yaratamamaktadır. 170 milyar dolar ihracatın katma değerinin 10 milyar doların altında olduğuna ilişkin iddialar bulunmaktadır. Bunun aksini ispat eden bir bilimsel çalışma yok yahut Bakanlıkça açıklanan bir veri söz konusu değil. Dolayısıyla, hâlihazırda 157 milyar olan ve yıl sonunda 170 dolara çıkması beklenen ihracatın, katma değer üretme kabiliyetinden yoksun olduğu açıkça ortadadır” dedi.

CARİ AÇIK ARTTI

Hükümetin yanlış politikalarının cari açığı artırdığını kaydeden Kaplan, “2016 yılı itibarıyla, Türk lirası kısa, orta ve uzun vadeli devlet borcu 468,6 milyar iken, 2017 yılında bu borç 535,5 milyar olmuştur, yaklaşık 67 milyar lira cari açık artmıştır. Yine, 2016 yılı itibarıyla Türk lirası devlet dış borcu 290,5 milyar lira iken, 2017 yılında 343 milyar lira olmuş, yaklaşık 53 milyar cari açık artmıştır ve 2016 yılı sonu itibarıyla Türk lirası Hazine garantili borcu 60,7 milyar iken, 2017 yıl sonu itibarıyla 68,4 milyar lira olmuş, yaklaşık 8 milyar cari açık artmıştır. 24 Haziran 2018 seçimlerinden sonra yasalarda yapılan değişiklikler sonucunda, kamu adına hükûmetin faaliyetlerini denetleyen kurumlar, Sayıştay üzerinde idari ve politik baskıların artmasıyla, kamu hizmetlerindeki aksayan yönlerin giderilmesi de önlenmiştir arkadaşlar” diye konuştu.

EĞİTİMDE ÇIKARDIĞINIZ KANUNLARA KENDİNİZ MUHALEFET ETTİNİZ

Eğitimin yazboz tahtasına döndüğünü söyleyen Kaplan, “Hazinenin, 2017 yılında yanlış borçlanma stratejisini uygulayarak gereğinden fazla borçlanması, sonrasında da Merkez Bankasına baskı yaparak faiz artırılması gecikmiştir ve dolayısıyla, piyasa faizlerinin olması gerekenden daha yüksek olmasına sebep olmuştur. Sayın milletvekilleri, Sayın Bakan bütçe sunuş konuşmasında en büyük payın eğitime aktarıldığını söylüyor. Geçmiş yıllara şöyle bir baktığımızda ise kendisinden önceki bakanlar yine her yıl bütçeden en büyük payın eğitime aktarıldığını söylemişlerdir. On altı yıllık iktidarınızda her eğitim döneminde müfredat, okul başlama yaşı ve sınav sistemlerini değiştirerek eğitim alanında kendi çıkarmış olduğunuz kanunlara yine kendiniz sürekli muhalefet ettiniz. Eğitim, maalesef, on altı yıl boyunca yazboz tahtasına döndü. Bütçeden en büyük payı alan eğitim on altı yıldır bir istikrara kavuşamadığı gibi, bütçenin diğer kalemlerinde de ne kadar başarılı olunacağı gayet düşündürücüdür. On altı yıldır bütçe yapıyorsunuz. On altı yıldır kanun çıkarıyorsunuz, sonra her defasında kendi çıkardığınız kanunları kendiniz beğenmiyor, yine kendiniz değiştiriyorsunuz. On altı yıldır yatırıma, AR-GE'ye, teşviklere ayırdığınız bütçeyle bugüne kadar elle tutulur bir sanayi ve millî üretim gücü üretmemişsiniz ki hâlihazırda birçok ürünü ne yazık ki ithal ediyoruz” dedi.

BU BÜTÇE SARAYIN VE YANDAŞIN BÜTÇESİ

Eleştirilerini sıralayan Kaplan, “Yıllara göre yatırım ve teşviklere ayrılan bütçelerin net miktarlarına ulaşamadık. Yalnız, Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü, 2018 yılı yatırım ve teşviklere ayrılan bütçenin 85 milyar lira olduğunu ifade etmiş. Bu yatırımlar ve teşvikler doğru insanlara dağıtılmış olsaydı istihdam ve katma değer alanında geri dönüşü, bir nebze olsun, bugün yaşadığımız krizi daha fazla yara almadan atlatmamızı sağlayabilirdi. Sayın milletvekilleri, AKP'li iş adamlarından oluşan Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğinin 11 üyesine bir mesaj yolluyor. Mesajda "2018 yılında işleriniz nasıldı? Döviz kur farkından etkilendiniz mi? 2019 yılından beklentileriniz nelerdir?" konu başlıklı bir anket doldurmaları isteniyor ve sonunda bu anketin Hazine ve Maliye Bakanlığına sunulacağı belirtiliyor. Değerli milletvekilleri, bu derneğe üye olanların iş yaptıkları yerler çoğunlukla belediyeler ve kamu kuruluşları. Bahsettikleri ekonomik tedbirler ve hedefler, 2019 bütçesinin sonuçları bu derneğin anketine göre değerlendirilecekse eğer, bu bütçenin sarayın ve yandaşların bütçesi olduğunu söylememizde hiçbir sakınca olmayacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

PAPAZ GİTMESİNE GİTTİ AMA DÖVİZ GİTTİĞİ YERDEN HÂLÂ GERİ GELMEDİ

Türkiye ekonomisinin üretimden çok tüketim ekonomisi olduğunu söyleyen Kaplan, “Değerli arkadaşlar, bu bütçe yerli araba üretebilecek mi? Bu bütçe tren yollarını ıslah edip ölümlü tren kazalarını engelleyebilecek mi? Bu bütçeyle dolar Türk lirası karşısında değer kaybetmeye devam edecek mi? Yine bu bütçe, çiftçimizi, memurumuzu, emeklimizi, sanayicimizi, esnafımızı, işçimizi mutlu edebilecek mi? Bu bütçe genellikle geçim sıkıntısından kaynaklanan boşanma sayılarını azaltabilecek mi? Bu bütçe üniversitelerde diplomalı işsizler yaratan genç işsizlerimize iş imkânı sağlayacak mı? Bu bütçe çeliğini Almanya'dan aldığımız millî tankımıza, sanayimize çelik üretebilecek mi? Bu bütçe EYT ve staj mağdurlarının yüzünü güldürebilecek mi? En önemlisi, bu bütçe insanlarımızın yaşadığı gelecek endişesini ortadan kaldırabilecek mi? Sayın milletvekilleri, ekonomi kötü durumda, firmalar arka arkaya konkordato ilan ediyor. Özel sektörde işten çıkarmalar artmış, işsizlik almış başını gidiyor. İflaslar ve kredi yapılandırmaları art arda geliyor. Yanlış ekonomi politikaları sonucu inşaat sektörü durma noktasına gelmiştir. Türkiye ekonomisi üretimden çok tüketime ve borçlanmaya dayalıdır. Ekonomi halkın yaşamda etkisini hissettiği ciddi bir darboğazın eşiğinde. Papaz gitmesine gitti ama döviz gittiği yerden hâlâ geri gelmedi” dedi.

İNSANLARIMIZIN MUTLULUK HAYALLERİNİ BETONLAŞTIRDINIZ

Ekonomide gelinen son noktayı özetleyen Kaplan, “Bir de çiftçimizin durumundan umarım haberdarsınızdır. Bu üretim maliyetleriyle üretilecek ürünlerin fiyatlarının, önümüzdeki yıl bugünkü rakamlardan kat ve kat fazla olacağını tahmin etmek için ekonomist olmaya gerek yok. 2017 yılında 1.500 lira olan gübre bugün 2.530 lira. Yine 2017'de 1.300 lira olan üre gübresi bugün 2.350 lira arkadaşlar. Tarımda yaşanacak olan maliyet artışlarından kaynaklı ürünlerdeki fiyat artışı, enflasyon beklentilerinizi hayal kırıklığına uğratacaktır. On altı yıldır eğitimde beceremediğiniz planlamanın bugün oluşturduğu işsizler ordusunun, yatırım ve teşviklerin doğru yerlere aktarılmamasından kaynaklanan istihdam yoksunluğunun, tarımda plansız üretim neticesinde soğan depolarını basan kamu idarecilerinin, sosyal anlamda yaşanan huzursuzlukların da mimarı sizsiniz ve siyaseti ötekileştirme becerinizle on altı yıldır bu milleti ayrıştırdınız ama topyekûn bu millet et ile tırnak gibidir, bu durum sizin için üzücü olabilir. Her yeri binalarla, AVM'lerle, yollarla, tünellerle, köprülerle donatmış olabilirsiniz, bu eserlerle yaşayacak ve bu eserlerinizi yaşatacak olan insanlarımızın mutluluk hayallerini, gelecek beklentilerini de köprülerle, yollarla, tünellerle, AVM'lerle betonlaştırdınız arkadaşlar” diye sözlerini tamamladı.

2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın 5'inci maddesine üzerine İYİ Parti Grubu adına söz İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Enez Kaplan, “AKP hükûmetleri, yıllardır uyguladıkları yanlış ekonomik politikalar sonucunda cari açık vererek büyümüş dolayısıyla dış finansa bağlı hâle gelmiştir. Bu durum, Türk ekonomisinin 2019 yılı büyümesi önünde büyük bir engeldir. Türkiye ihracatta maalesef katma değer yaratamamaktadır. 170 milyar dolar ihracatın katma değerinin 10 milyar doların altında olduğuna ilişkin iddialar bulunmaktadır. Bunun aksini ispat eden bir bilimsel çalışma yok yahut Bakanlıkça açıklanan bir veri söz konusu değil. Dolayısıyla, hâlihazırda 157 milyar olan ve yıl sonunda 170 dolara çıkması beklenen ihracatın, katma değer üretme kabiliyetinden yoksun olduğu açıkça ortadadır” dedi.

CARİ AÇIK ARTTI

Hükümetin yanlış politikalarının cari açığı artırdığını kaydeden Kaplan, “2016 yılı itibarıyla, Türk lirası kısa, orta ve uzun vadeli devlet borcu 468,6 milyar iken, 2017 yılında bu borç 535,5 milyar olmuştur, yaklaşık 67 milyar lira cari açık artmıştır. Yine, 2016 yılı itibarıyla Türk lirası devlet dış borcu 290,5 milyar lira iken, 2017 yılında 343 milyar lira olmuş, yaklaşık 53 milyar cari açık artmıştır ve 2016 yılı sonu itibarıyla Türk lirası Hazine garantili borcu 60,7 milyar iken, 2017 yıl sonu itibarıyla 68,4 milyar lira olmuş, yaklaşık 8 milyar cari açık artmıştır. 24 Haziran 2018 seçimlerinden sonra yasalarda yapılan değişiklikler sonucunda, kamu adına hükûmetin faaliyetlerini denetleyen kurumlar, Sayıştay üzerinde idari ve politik baskıların artmasıyla, kamu hizmetlerindeki aksayan yönlerin giderilmesi de önlenmiştir arkadaşlar” diye konuştu.

EĞİTİMDE ÇIKARDIĞINIZ KANUNLARA KENDİNİZ MUHALEFET ETTİNİZ

Eğitimin yazboz tahtasına döndüğünü söyleyen Kaplan, “Hazinenin, 2017 yılında yanlış borçlanma stratejisini uygulayarak gereğinden fazla borçlanması, sonrasında da Merkez Bankasına baskı yaparak faiz artırılması gecikmiştir ve dolayısıyla, piyasa faizlerinin olması gerekenden daha yüksek olmasına sebep olmuştur. Sayın milletvekilleri, Sayın Bakan bütçe sunuş konuşmasında en büyük payın eğitime aktarıldığını söylüyor. Geçmiş yıllara şöyle bir baktığımızda ise kendisinden önceki bakanlar yine her yıl bütçeden en büyük payın eğitime aktarıldığını söylemişlerdir. On altı yıllık iktidarınızda her eğitim döneminde müfredat, okul başlama yaşı ve sınav sistemlerini değiştirerek eğitim alanında kendi çıkarmış olduğunuz kanunlara yine kendiniz sürekli muhalefet ettiniz. Eğitim, maalesef, on altı yıl boyunca yazboz tahtasına döndü. Bütçeden en büyük payı alan eğitim on altı yıldır bir istikrara kavuşamadığı gibi, bütçenin diğer kalemlerinde de ne kadar başarılı olunacağı gayet düşündürücüdür. On altı yıldır bütçe yapıyorsunuz. On altı yıldır kanun çıkarıyorsunuz, sonra her defasında kendi çıkardığınız kanunları kendiniz beğenmiyor, yine kendiniz değiştiriyorsunuz. On altı yıldır yatırıma, AR-GE'ye, teşviklere ayırdığınız bütçeyle bugüne kadar elle tutulur bir sanayi ve millî üretim gücü üretmemişsiniz ki hâlihazırda birçok ürünü ne yazık ki ithal ediyoruz” dedi.

BU BÜTÇE SARAYIN VE YANDAŞIN BÜTÇESİ

Eleştirilerini sıralayan Kaplan, “Yıllara göre yatırım ve teşviklere ayrılan bütçelerin net miktarlarına ulaşamadık. Yalnız, Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü, 2018 yılı yatırım ve teşviklere ayrılan bütçenin 85 milyar lira olduğunu ifade etmiş. Bu yatırımlar ve teşvikler doğru insanlara dağıtılmış olsaydı istihdam ve katma değer alanında geri dönüşü, bir nebze olsun, bugün yaşadığımız krizi daha fazla yara almadan atlatmamızı sağlayabilirdi. Sayın milletvekilleri, AKP'li iş adamlarından oluşan Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğinin 11 üyesine bir mesaj yolluyor. Mesajda "2018 yılında işleriniz nasıldı? Döviz kur farkından etkilendiniz mi? 2019 yılından beklentileriniz nelerdir?" konu başlıklı bir anket doldurmaları isteniyor ve sonunda bu anketin Hazine ve Maliye Bakanlığına sunulacağı belirtiliyor. Değerli milletvekilleri, bu derneğe üye olanların iş yaptıkları yerler çoğunlukla belediyeler ve kamu kuruluşları. Bahsettikleri ekonomik tedbirler ve hedefler, 2019 bütçesinin sonuçları bu derneğin anketine göre değerlendirilecekse eğer, bu bütçenin sarayın ve yandaşların bütçesi olduğunu söylememizde hiçbir sakınca olmayacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

PAPAZ GİTMESİNE GİTTİ AMA DÖVİZ GİTTİĞİ YERDEN HÂLÂ GERİ GELMEDİ

Türkiye ekonomisinin üretimden çok tüketim ekonomisi olduğunu söyleyen Kaplan, “Değerli arkadaşlar, bu bütçe yerli araba üretebilecek mi? Bu bütçe tren yollarını ıslah edip ölümlü tren kazalarını engelleyebilecek mi? Bu bütçeyle dolar Türk lirası karşısında değer kaybetmeye devam edecek mi? Yine bu bütçe, çiftçimizi, memurumuzu, emeklimizi, sanayicimizi, esnafımızı, işçimizi mutlu edebilecek mi? Bu bütçe genellikle geçim sıkıntısından kaynaklanan boşanma sayılarını azaltabilecek mi? Bu bütçe üniversitelerde diplomalı işsizler yaratan genç işsizlerimize iş imkânı sağlayacak mı? Bu bütçe çeliğini Almanya'dan aldığımız millî tankımıza, sanayimize çelik üretebilecek mi? Bu bütçe EYT ve staj mağdurlarının yüzünü güldürebilecek mi? En önemlisi, bu bütçe insanlarımızın yaşadığı gelecek endişesini ortadan kaldırabilecek mi? Sayın milletvekilleri, ekonomi kötü durumda, firmalar arka arkaya konkordato ilan ediyor. Özel sektörde işten çıkarmalar artmış, işsizlik almış başını gidiyor. İflaslar ve kredi yapılandırmaları art arda geliyor. Yanlış ekonomi politikaları sonucu inşaat sektörü durma noktasına gelmiştir. Türkiye ekonomisi üretimden çok tüketime ve borçlanmaya dayalıdır. Ekonomi halkın yaşamda etkisini hissettiği ciddi bir darboğazın eşiğinde. Papaz gitmesine gitti ama döviz gittiği yerden hâlâ geri gelmedi” dedi.

İNSANLARIMIZIN MUTLULUK HAYALLERİNİ BETONLAŞTIRDINIZ

Ekonomide gelinen son noktayı özetleyen Kaplan, “Bir de çiftçimizin durumundan umarım haberdarsınızdır. Bu üretim maliyetleriyle üretilecek ürünlerin fiyatlarının, önümüzdeki yıl bugünkü rakamlardan kat ve kat fazla olacağını tahmin etmek için ekonomist olmaya gerek yok. 2017 yılında 1.500 lira olan gübre bugün 2.530 lira. Yine 2017'de 1.300 lira olan üre gübresi bugün 2.350 lira arkadaşlar. Tarımda yaşanacak olan maliyet artışlarından kaynaklı ürünlerdeki fiyat artışı, enflasyon beklentilerinizi hayal kırıklığına uğratacaktır. On altı yıldır eğitimde beceremediğiniz planlamanın bugün oluşturduğu işsizler ordusunun, yatırım ve teşviklerin doğru yerlere aktarılmamasından kaynaklanan istihdam yoksunluğunun, tarımda plansız üretim neticesinde soğan depolarını basan kamu idarecilerinin, sosyal anlamda yaşanan huzursuzlukların da mimarı sizsiniz ve siyaseti ötekileştirme becerinizle on altı yıldır bu milleti ayrıştırdınız ama topyekûn bu millet et ile tırnak gibidir, bu durum sizin için üzücü olabilir. Her yeri binalarla, AVM'lerle, yollarla, tünellerle, köprülerle donatmış olabilirsiniz, bu eserlerle yaşayacak ve bu eserlerinizi yaşatacak olan insanlarımızın mutluluk hayallerini, gelecek beklentilerini de köprülerle, yollarla, tünellerle, AVM'lerle betonlaştırdınız arkadaşlar” diye sözlerini tamamladı.

Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Optimed Gümülcine ve İskeçe’den Gelen Doktor Heyeti AğırladıÖnceki Haber

Optimed Gümülcine ve İskeçe’den Gelen Do...

Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nden Ulaşımda Büyük KolaylıkSonraki Haber

Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nden Ulaş...

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar