Yıllardan bu yana Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) siyaset yapan ve hem CHP’den belediye başkan aday adayı ve milletvekili aday adayı olan Tamer Dodurka’nın yaptığı son hamlesi Tekirdağ’da siyasi kulislerde şok etkisi yarattı.
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yapan Tamer Dodurka, istifa ederek İYİ Parti’den aday adaylığını açıkladı.
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yapan Tamer Dodurka sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; “Değerli Arkadaşlar, Değerli Tekirdağlılar, Vaktimiz daraldı, 24 Haziran’da ya bu ülkeyi uçurumun kenarından alacak ya da kahrolası bir çöküşe tanık olacağız. Türk çocuklarını tarihi ve kültürel değerlerinden uzaklaştırıp tarikatlar ve cemaatler ellerine iten, böylece din sömürüsüyle halkın hislerine tahakküm edip ABD’nin Ortadoğu projesine itiraz etmeyen/edemeyen, başkanlık sistemi nedeniyle ağzını açamayan, korkmuş karanlığa gömülmüş bir toplum haline getirmeyi hedefleyenlere “yeter artık, buraya kadar” demek için iki aydan az bir zamanımız kaldı. Bu zaman içinde Türkiye’de parti siyaseti bitmiştir. Ülkenin bekası söz konusudur. Tüm Atatürkçülerin tek ortak hedefi Atamızın emanet ettiği Cumhuriyeti korumak ve kollamaktır. Bunun dışında, parti farklılıkları dahil her şey teferruattır” dedi.
Tamer Dodurka; “Bildiğiniz gibi 2014 yılından beri Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı olarak, bürokrat kadrosunda hizmet vermekteydim. Ancak bürokrat, yani 657 sayılı kanuna bağlı çalışan bir memur olsam dahi vermiş olduğum çeşitli konferanslarımda hiçbir şekilde çekinmeksizin ülkenin gidişatı ve yaşadığımız bu karanlık hakkında bilgilerimi halkımızla paylaştım, mücadelemi aralıksız sürdürdüm. Ancak ne kadar olsa da bu görev, cephe gerisi bir görev olup mücadele azim ve hırsımızı tatmin etmekten uzaktır” diye konuştu.
Dodurka yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Bu nedenle, mücadele sathını bir adım daha öne taşımak ve cephede yer alabilmek amacıyla belediyedeki görevimden istifa etmiş, gelen teklifleri de değerlendirerek bundan sonra bu kutsal mücadeleye İYİ Parti saflarında devam etmeye kararı vermiş bulunmaktayım. Yukarıda söylediğim gibi şu an parti fanatizminin hiç sırası değildir. Ülkenin menfaatleri her şeyden önce gelmektedir. 24 Haziranda çocuklarımız ve geleceğimiz için, ülkemizi bu karanlıktan kurtarmak için, Parti ayırımı yapmaksızın tüm Atatürkçüleri, tüm emekçileri, inanç ve etnik kimlik ayrımı yapmadan tüm halkımızı mücadele bayrağını yükseltmeye davet ediyor, saygılarımı sunuyorum.”
Yorum Yazın