Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Avrupa Birliğinin 1 Milyon 750 Bin lira desteklediği Türk Arı Genleri Projesi dünya bilim camiasını aydınlatacak. Ayrıca proje kapsamında Türk Balının standartları da belirlenecek.
Namık Kemal Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinde Doç. Dr. Mustafa Necati Muz ve ekibi tarafından Türk Arıları üzerinde yapılan bilimsel çalışmalarla Türk Arı Genleri dünya sahnesine çıkıyor. Avrupa Birliği tarafından 1 Milyon Euro bütçe ile desteklenen “MEDIBEES” projesi kapsamında Türk Arıları üzerinde yapılacak olan araştırmalar için Namık Kemal Üniversitesi kullanımına ayrılan pay 1 Milyon 750 bin TL. Başta Türkiye, İtalya, İspanya, Portekiz'in aralarında bulunduğu toplamda 9 ülkenin işbirliği ile gerçekleşecek olan proje 48 ay sürecek. 1 milyon 750 bin TL bütçe ile desteklenen proje ile Türk Arılarının gen haritası ve hastalıklarla direnç gen haritası çıkarılacak. Çalışmalar sonucunda “Rumeli Atamgen”, “Anadolu Arıgen”, “Trakya Apigen”, “Arım-Türkgen”, “Rumeli Nkügen”, “Vet gen” isimleriyle patentlenen milli arı genleri dünya bilim camiasına kabul ettirilecek. Genom dostu tedaviler için Trakya’nın ve Anadolu’nun endemik bitkilerinden özenle seçilen doğal içerikleri, çevre dostu yeni ilaçlar formunda geliştirerek, hastalıkların tedavisi yanında ölümlerin, kayıpların önlenmesine yönelik tedbirler paketi şeklinde patentlenecek. Çalışmalar çerçevesinde veteriner arı hekimliğinde “Anadolu Genlerinin” önemini dünya arıcılık kamuoyuna ve bilim çevrelerine moleküler genetik ispatlanacak. Proje aynı zamanda TUBİTAK tarafından açıklandı.
ÜLKEMİZE BÜYÜK KATKI VE KAZANIM SUNACAK
Namık Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Nuri Altuğ; “Yaşamış olduğumuz günlerin bize tek sağlık konseptini tüm hekimlik aşamalarında sağlığın korunmasının önemini bize bir kez daha gösterdi. Yüzyıllardır bilinen bir gerçek ki arı ve arı ürünleri bal sağlığın korunmasında büyük bir etkiye sahip. Proje ekibi yapmış oldukları çalışmalarla büyük katkı sundular. Böylece hem ülkemize katma değer kazandırdılar. Hem de Trakya Bölgesindeki arıcılığın gelişimine hem yetiştiricilere, hem lisans ve lisansüstü öğrencilere katkı sundular. Bu katkılarından dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Bizim amacımız bilimsel ortamda her şeyi bilen değil bildiği konuyu üst düzeyde bilip bilime ve ülkemize katma değer sunan, katkı sunan araştırıcılardır. Ülkemize büyük katkı ve kazanım sunacaklarını düşünüyorum ve projenin tamamlanması sonrasında gerek patent gerek ürüne dönüşümü ile hem ülkemize hem Trakya bölgesine, ilerleyen aşamalarda ihracata yönelik önemli katkıları olacak” dedi.
1 MİLYON 750 BİN BÜTÇELİ
Namık Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesinde projeyi yürüten Doç. Dr. Mustafa Necati Muz, “Çok yakın zamanda Türk Milli İlaç kapsamında bir projenin birinci etabını tamamlayarak, bakanlığımıza teslim etmenin gururunu yaşıyoruz. Yine bunun yanında bir Avrupa Birliği projemizi çok yakın zamanda tamamlayarak teslim ettik. Buda Dünya Hayvan Sağlığı Örgütünün arıcılık hakkındaki yeni nesil güncellemelerini içeren projeler. Son olarak birkaç gün önce yeni bir müjde aldık. Buda 1 milyon 750 bin bütçeli arıcılıkla ilgili yeni bir projemiz. Bu tamamen dış kaynaklardan desteklenen Avrupa Birliği bütçeli bir proje. Bu proje ile Türk Arılarının gen haritası çıkarılacaktır, Trakya arısının gen haritası çıkartılacaktır. Hastalıklarla direnç gen haritası çıkarılacak. Bu çalışmalarla Türk Arısının bu hastalıklarla direnç, dayanıklılık genleri patentlenecektir. Bunlar arasında özellikle “Rumeli Atamgen”, “Türkgen”, “Vet gen”, “Anadolu Arıgen”, “Trakya Apigen” gibi isimleriyle patentlenerek, dünya bilim camiasına kabul ettirilecektir. Hastalıkların gelişiminde hangi genlerin daha kolay etkilenebildiğini, hangilerinin hastalıklara karşı dayanıklılıkta direnç sağladığını ortaya koyacağız. Genom dostu tedaviler için Trakya’nın ve Anadolu’nun endemik bitkilerinden özenle seçtiğimiz doğal içerikleri, çevre dostu yeni ilaçlar formunda geliştirerek, hastalıkların tedavisi yanında ölümlerin, kayıpların önlenmesine yönelik tedbirler paketi şeklinde patentleyeceğiz. Veteriner Arı Hekimliğinde “Anadolu Genlerinin” önemini dünya arıcılık kamuoyuna ve bilim çevrelerine moleküler genetik ispatlarıyla kabul ettireceğiz. Bizim arıcılıkla ilgili bu projenin diğer parçası Avrupa Bal Kodeksi ve Avrupa Propolis Kodeksi yakın zamanda güncellenecek. Dolayısı ile bizim 81 ilden toplayacağımız bal numuneleri Namık Kemal Üniversitesinde incelenecek. Kendi standartlarımız Avrupa Birliğine takdim edilecek. Onlar Türkiye’den ithalat yaparlarken, bizim belirlediğimiz standartlardan faydalanacaklar. Buda bizim için önemli bir artı olacak” dedi.
YENİ BAL KODEKSİ HAKKINDA ARAŞTIRMALAR GERÇEKLEŞTİRİLECEK
Doç. Dr. Mustafa Necati Muz, “Bu projede, Avrupa Gıda Kodeksinde yer alan ve çok yakında güncellenmesi planlanan yeni bal kodeksine girecek yeni propolis kodeksi ve yeni bal kodeksi hakkında araştırmalar gerçekleştirilecektir. İnsan sağlığı ve Covid-19 mücadelesinde gündeme gelen propolis yeryüzündeki en popüler tıbbi arı ürünüdür. Anadolu propolisi ve Anadolu balları “Özellikle saf ıhlamur balı” hakkında detaylı araştırmalar hayata geçirilecektir. Trakya’mızın milli servet niteliğindeki genetik kaynaklarının her birinin ayrı ayrı patente konu olacağı uluslararası arıcılık projesini hayata geçiriyoruz. Biz sağlıklı dirençli arılar ile anormal arıların moleküler temellerini öncelikle “Kimyasal Kalıntıdan ve Hastalıklardan Ari” normal arı genomu yapısını görerek değerlendireceğiz” diye konuştu.
Arıcılık konusundaki çalışmalarına ekibiyle birlikte 2007 yılında Türkiye’de ilk defa tespit ettiği bal Arısı Virüsleri sonrasında yine Türkiye’de ilk defa tespit ettikleri Nosema, Crithidia, Lotmaria gibi hastalık türlerinin araştırılması ile işe başladıklarını da ifade den Doç. Dr. Mustafa Necati Muz “Balarısı Klinik Hekimliği” kavramını ülkeye yerleştirmeyi başardıklarını ve bu konuda Amerika, Kanada ve Avrupa’lı “Klinik Arı Hekimi” meslektaşlarıyla iş birliği yaptıklarını söyledi.
Yorum Yazın