NKÜ GÜNDEM programının bu haftaki canlı yayın konuğu Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Günay oldu.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi YouTube Kanalı NKÜTV’de yayınlanan ve yapımcılığını Üniversitemiz Dış İlişkiler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Hasan Selçuk Eti’nin yaptığı; yönetmen ve sunuculuğunu ise Üniversitemiz Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğr. Gör. Dr. Yıldırım Onur Erdiren’in üstlendiği ‘NKÜ GÜNDEM’ programının bu haftaki canlı yayın konuğu Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Günay oldu.
Öğrencilerden gelen eposta ve sosyal medya mesajları ile şekillenen soruların yanıtlandığı programda, Üniversite öğrencileri için kendisini kısaca tanıtarak konuşmasına başlayan Cengiz Günay, işadamı kimliği ve hemşerilerimiz tarafından bilinen TSO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi kimliklerinin yanında Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezinin Yönetim Kurulu Başkanı, Trakya Kalkınma Ajansı’nın Yönetim Kurulu Üyesi, TOBB ETÜ (Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi) Mütevelli Heyeti Üyesi, Tekirdağ Alışveriş Merkezi Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı, Üniversitemizle birlikte kurulan Teknopark’ın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcsı gibi ulusal ve uluslararası görevleri olduğunu ifade etti.
Öğr. Gör. Dr. Yıldırım Onur Erdiren’in bir başarı hikâyesi olarak gençlere kendisini örnek göstermesi üzerine Cengiz Günay, “Yaradan demiş ki ‘İnsanın en hayırlısı insana faydalı olan’. Edindiğim görevlerimle başta Tekirdağımıza, üyelerimize, ondan sonra ülkemize hizmet etmeyi kendi bireysel menfaatlerimin önünde görüyorum. Çünkü yaptığımız tüm çalışmalar halkımızın gelişmesi ve ona fayda sağlaması içindir” dedi.
Pandemi sürecini nasıl geçirdikleri sorulan Cengiz Günay, “Biz bu süreci çok sıkı takip ettik. Hem bireysel olarak, hem kurumsal olarak Devletimizin ve Sağlık Bakanlığının yapmış olduğu tüm önerilere ve kurallara riayet etmeye çalıştık. Kurumumuzda esnek çalışma modeline geçtik. Yine bu kapsamda üzerimize düşen sosyal sorumluluğu yerine getirdik. Kovidin ilk başladığı süreç içerisinde 15 bin civarında maskeyi Şehir Hastanemize, 15 bin civarı maskeyi de Tekirdağ Namık Kemal Üniversitemizin Hastanesine bağışladık. Sağlık çalışanlarımızın ihtiyacı olan tulumları tedarik ettik ve onlara hibe ettik. Üyelerimize Bakanlığımızın da desteğiyle 2 periyotta yaklaşık 180 bin adet maske dağıttık. Diğer taraftan devletimizin bu süreçte çıkarmış olduğu kanunlar, yasalar, yönetmelikler konusunda ne var ise ilk elden, ilk ağızdan hem basın yoluyla, hem sosyal medya hesaplarımızdan, hem de yerinde çalışmalarla üyelerimize ve Tekirdağlı vatandaşlarımıza duyurmaya gayret gösterdik. Bu minvalde çalışmalarımız devam etmektedir” şeklinde konuştu.
Tekirdağ’da vaka sayılarının pik yapması üzerine alınan önlemlerin de aynı oranda arttırılması ile bu artışın önüne geçildiğini vurgulayan Öğr. Gör. Dr. Yıldırım Onur Erdiren, “Maske, mesafe ve fedakârlık ile Tekirdağ bu zaferi kazanacaktır” temennisinde bulundu. Cengiz Günay da “İnsan hayatı en kıymetli şey, önce sağlık. Bir şekilde mali konularda kayıplar, sıkıntılar yaşanabilir. Ama sağlıklı olup hayatta kalabilirsek bunları tekrar elde etme ve kazanma şansına sahip olabiliriz. Devlet, millet ve meslek odaları, hep birlikte çalışmayı düstur edindik. Çünkü bir elin nesi var, iki elin güçlü bir sesi var” dedi ve pandemi döneminde zor durumda kalan esnaf için açılan ‘Nefes Kredileri’ne ve üyeleri için bu dönemde yarattıkları kaynakların boyutuna değindi.
Tekirdağ’ın geleceğine dair görüşleri sorulan Cengiz Günay, “Tekirdağ çok kıymetli bir kent. Türkiye’nin gelişmişlik endekslerinde tüm kriterlere uyan ilk 10 şehirden bir tanesi. Üretim hayatına baktığımızda Türkiye ortalamasının üstünde üretim teknolojisine sahip, insan kaynağına baktığımızda eğitim ve kültür seviyesi ülke ortalamasının üzerinde kent nüfusuna sahip, coğrafyaya bakıldığında Türkiye’nin en önemli coğrafyalarından birinde ilimiz. Bugün Tekirdağ’dan bir saat uzakta Yunanistan’a, Bulgaristan’a ulaşmaktayız. Bu, bir saat sonra Avrupa Birliğinin içerisindesiniz demektir. Dünya’nın en önemli metropollerinden İstanbul’a bir saat sonra ulaşıyorsunuz. Coğrafyası bu kadar güzel bir kentin dolayısıyla çok değerli olacağı da aşikâr” dedi.
Başkan Cengiz Günay, üniversite-sanayi işbirliği hususunda, “Bir şehrin gelişebilmesi için bu bence en önemli iş birliğidir. Akademik ve bilgi üretimi yapan üniversitemiz ile ekonomik üretim yapan işletmelerimizin birbirleriyle entegre olması bizi dünya standartlarına ulaştırabilecek en etkili yol ve yöntemdir. Biz bunu çok önemsiyoruz. Bu kapsamda Tekirdağ Ticaret Odası olarak Üniversitemizin ortaklığında, yine Çorlu TSO, Çerkezköy TSO, Büyükşehir Belediyemiz ve Çerkezköy OSB ortaklığında Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Merkezini kurduk ve Teknoparklarımızı inşa etmeye çalışıyoruz. Buradaki temel amaç, Teknoparklar içerisinde faaliyet gösteren işletmelerimizin devlet kaynaklarından daha fazla imkân almalarını sağlayabilmek, diğer taraftan üniversite-sanayi iş birliğini yan yana çalıştırabileceğimiz en iyi ortamı yaratmaktır. Bu yaptığımız, bilgiyi üretimle buluşturmaktır. Bu kapsamda Teknopark’ın kurucusuyuz. Rektör Hocamız Prof. Dr. Mümin Şahin Yönetim Kurulu Başkanımız, ben de Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak Teknoparklarımızın fiziki koşullarını bitirebilmek için çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte Teknoparklarımızın fiziki alanlarını tamamlayıp daha fazla üye işletmelerimize üniversite-sanayi iş birliğinin ortak imkânlarını sunmayı arzu ediyoruz. Diğer taraftan Üniversitemizin içerisinde yapılan birçok etkinliğe katılıyoruz. Söyleşiler, konferanslar olduğunda bunlara öğrencilerimizi destekleyebilmek, onlara doğru rol model olabilmek, öngörülerini geliştirebilmek gibi amaçlarla birçok konuda bu tarz faaliyetlere katılıyoruz. Her zaman da talep geldiği takdirde üniversitemiz ve öğrencilerimiz için üzerimize düşen kamusal, kurumsal ve bireysel olarak neyimiz varsa ortaya koymak ve onları desteklemekten çekinmeyiz” dedi.
Öğr. Gör. Dr. Yıldırım Onur Erdiren yayını izleyen gençlere mesleklerini gerçekten isteyerek seçmeleri gerektiğini tavsiye ettikten sonra, Haziran ayı sonunda üniversite sınavlarının gerçekleşeceğini belirterek, Cengiz Günay’a sınavdan sonra Üniversite tercihleri de yapacak gençlere tavsiyelerini sordu. Başkan Günay da “Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi 2006 yılında kurulduğundan bu yana oldukça ciddi mesafeler kaydetti. Üniversitenin kurulduğu dönemde Ticaret Odasının yöneticisiydim. Kurulmasıyla ilgili gelen talepleri biliyorum ve kampüsün belirlenmesinde etkin rol oynadık biz. Bugün Üniversitemizin gelmiş olduğu seviye ile de hep gurur duymaktayız. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum bu anlamda. Üniversitemiz, Tekirdağ’ın ihtiyacıydı. Daha fakülte ve donanım olarak gelişim sürecinin devam ettiğini görüyoruz. Bunlar da tamamlandıktan sonra değer ve kriter olarak Türkiye’nin en başta yarışan üniversitelerinden biri olması için Üniversitemizin önünde hiçbir engel kalmayacak. Bu vizyon, bu anlayış bizim üniversitemizde var” dedi.
Cengiz Günay ayrıca “Eğitim çok önemli, ama diğer öğrencilerden bir farkınız olmalı. TOEFL İngilizce bildiğinizin ispatıdır. TOEFL sınavına girin ve kendinizi ispatlayın. Bir yabancı dil de yetmez, ikinci ve üçüncü dili de konuşuyor olmak çok önemli. Diğer taraftan öğrencilerimize hayal kurmalarını tavsiye ediyorum. Hayal olmadan hiçbir şeyi başarabilmek mümkün değil. Çok çalışmak ve girişimci olmak gerekir. İcat çıkarmak gerekir. Dijital ortamda etkin olsunlar. Pandemi dönemi bizi buna zorluyor zaten. Burada bir ek tavsiyede bulunmak istiyorum. Türkiye’nin internet kullanım oranı gelişmiş ülkelerle aynı seviyede. Ancak biz interneti verimli kullanmıyoruz. Avrupa’daki biri internet kullanımının %70’ini kendisine, işine ve yaşamına fayda sağlayabilecek, kendini geliştirebilecek bilgileri aramak, bulmak ve öğrenmek için kullanıyor. Geri kalanı sosyal hayat gibi konularda harcıyor. Türkiye’de ise bunun tam tersi. Nerede ne yedik? Ne yaptık? Biz %70’i bunlara harcıyoruz. Ben bu döngünün normale dönmesi için genç kardeşlerimize dijital teknolojiyi kendilerini geliştirmeye yönelik kullanmalarını tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu ve bir fikir ve bir bilgisayar sermayesiyle günde 15 milyon tıklama alan milyonlarca dolar değerinde bir siteye, uygulamaya dönüşen bir iş fikrini örnek vererek, eskiden dünyanın büyük şirketlerinin maden ve akaryakıt şirketleri iken günümüzde ise en büyük şirketlerin dijital teknoloji şirketleri olduğunu vurguladı.
Son olarak Cengiz Günay, “Dünyanın 70 ayrı ülkesine gittim. Ecdadımıza ne kadar dua etsek azdır. Dünyanın en güzel ülkesinde yaşıyoruz. Türk Milleti olarak özel olduğumuza inanıyorum. Çok pratiğiz. Bu özelliklerimizi hem kendi gelişimimiz, hem ülke gelişimi, hem de dünya insanlığı ile alakalı doğru kullanmalıyız. Ama çok çalışmalıyız, çok çalışmalıyız, çok çalışmalıyız” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın